13 Temmuz 2018 – 40’lar

Ufak çaplı bir sınavdan geçiyorum. Şubat’ta yazdıklarımı sanki bir başkası yazmış gibi okudum. Adeta bugün için kendime bir hatırlatma, bir avuntu olsun diye yazmışım.

Korkular ve endişelere kaptırdım kendimi. Aslında bu süreç 2013’te başladı, son bir yılda ise iyice ayyuka çıktı. Beni en çok rahatlatan şey, kafamı en güzel dağıtan şey pilates ve yoga. Hatta, yogadan da çok pilates. Bir de okumak tabi. Öyle bir romana kaptırıp gitmek de güzel ama son dönemde daha çok din ve felsefe ile ilgili okuyorum.

Korkularım neler mi, hmmm, aslında yazarak kaydetmek, enerjiyi onlara yoğunlaştırmak istemiyorum ama din ve felsefe okuduğuma göre tahmin edebilirsiniz herhalde 😉 bu kadar ipucu yeter…

Kafamı en güzel dağıtan şey, ders vermek, inanilmaz birşey, çalışırken, ders verirken ağrıyan bir yerim varsa onu bile unutuyorum. Hayatta verdiğim en iyi kararlardan biri pilates öğrenmek ve evime alet almak oldu.

Geçmişe dönüp baktığımda, en çok özlediğim his, 20’li yaşlarımdaki bana hiçbir şey olmaz, hissi. O ne gamsız, ne tasasız bir kafaymış 🙂 40’la gelen ise kaybetme korkusu… Kaybetmenin her türlüsü.

Ben gidip biraz ders vereyim en güzeli 😉

 

 

Bu yazı Günlük kategorisine gönderilmiş. Kalıcı bağlantıyı yer imlerinize ekleyin.