Uzun zamandır yazmadım. Kısa bir özet yapalım… 2019 yılı sonunda Çin’de ortaya çıkan yeni bir virüs hızla tüm Dünya’ya yayıldı. 16 Mart 2020 tarihinde ülkemizde de vakalar görülmeye başladığı için okullar süresiz tatil edildi ve karantinalar başladı. Uçuşlar, ülkeye giriş çıkışlar durduruldu. Restoranlar, cafeler, barlar, spor salonlari, yüzme havuzları, sinemalar, tiyatrolar ve daha pek çok işyeri kapatıldı. Mart ortasından beri ben de evde ders vermeyi durdurdum. Online grup mat dersi veriyorum. Hafta içi her gece saat 21’de. O tarihten beri ailelerimizle/arkadaşlarımızla fiziken görüşmeyi kestik. Ben çok hızlı adapte oldum yeni duruma. Hemen işimi gücümü ayarladım. Önce bir iki hafta ücretsiz online ders verdim üyelerime, sonra isteyenlerle cüzi bir rakamdan devam ettim. Bitiremediğimiz paketi olan bazı öğrencilerle online dersler yoluyla ödeştik, bazıları paketlerini dondurarak beklemeyi seçti.
Bu arada, İzmir’e taşınan piyano hocamızla da online, takas usulü çalışmaya başladık, harika oldu.
Ruh halim zaman zaman gayet iyi, motivasyonum yüksek, zaman zaman ise yerlede süründüğüm oldu, oluyor. Ama çok şükür ki sıkıntılı ruh halinin geçeceğini tecrübeyle bildiğimden, içe dönerek bekleyebiliyorum.
Bu arada, malesef hiçbir şekilde ibadet yapamadım, yapamıyorum, nerdeyse dua bile edemiyorum. Ama okuyorum ve sohbetleri dinliyorum.
Diyetimi gevşettim. Pirinç, alkol, siyah çikolata tüketmeye başladım… Muz ve fistik ezmesi yiyorum…
Çocuklar fazlasıyla ekran başında vakit geçiriyorlar. İnci online derslere katılıyor, Timur online mevzusuna hiç ısınamadı. Ben gündüzleri temizlik, yemek ile meşgulüm ve akşamki online derslerime hazırlanıyorum. Geceleri de dersteyim.
Bu süreçte ders vermek ve piyano çalışmak bana iyi geldi.
Bakalım süreç nasıl devam edecek, inşallah hepimiz için en hayırlısı olsun.
Şu kısacık yazıda tam 7 kez online demişim, aha 8 oldu… Anlaşıldığı üzere Pandemi’de hayat online yaşanıyor… 9