(Mobil telefondan yaziyorum, imla hatalarim affola)
Son yazimin ustunden koca bir ilkbahar gecmis, yaz ortasi gelmis. Bir donem kapandi. Gecen Pazartesi gunu Timur yuvaya basladi. Yarim gun baslar dediydik ama ablasiyla beraber oldugu icin olsa gerek kolay uyum gosterdi ve tam gun olarak devam etmesine karar verdik. Gecen hafta beni de elimden tutup sinifa cikarmak istemisti, bir iki gun sabah birakirken hafif agladi. Ama oyunu ve arkadaslari da birakmak istemedi beni de… İki arada bi derede kaldi. Aa bugun baktim kapidan sokmadi iceri beni. Anne bay bay, dedi, yolladi. Muhtesem…
Bu benim icin de yeni bir donemin baslangici. Emzirme bitince bedenim bana kaldiydi. Simdi de zamanim bana kaldi. Artik bu zamani nasil degerlendirecegim, gorecegiz.
Hemen gunluk yoga pratigime basladim. Bitkisel beslenmeye devam ediyorum.
Artik VEGAN beslenme yerine BİTKİSEL beslenme diyorum. Cunku vegan beslenme takip ediyorum dediginizde veganim demissiniz gibi algilanabiliyor. Vegan olmak icin de bitkisel beslenmek yeterli degil. Ayni zamanda vegan olmayan hicbir urunu de kullanmiyor olmak gerekli. Kurk, deri kullanmasam da (ki halihazirda deri canta ve ayakkabilarim var) makyaj malzemeleri, kremler sunlar bunlar hepsi vegan etiketli olmali. Ben henuz oralara gelemedim.
Ayrica, kendi hizimda ilerlemek istiyorum. Veganim dediginizde hem veganlardan hem de vegan olmayanlardan basiniz agriyabiliyor.
Nasil mi, soyle ki:
Vegan olmayanlar seni cicek cocuk, hayalperest, ayrikotu, marjinal olarak algiliyor ve genellikle ciddiye almiyor… Yahut da senin bir melek olman gerektigine inaniyorlar ve senden bir melaike gibi davranmani bekliyorlar.
Ornek vereyim. Gecenlerde basima soyle bir sey geldi: instagram hesabima Mado’da kahve icerken bir fotograf ekledim ve bir takipciden aynen soyle bir yorum geldi, “keske vegan olmak konusunda gosterdiginiz hassasiyeti Mado’ya gitmemek konusunda da gosterseydiniz …” 😶 yani bu kisi kendi politik gorusu sebebiyle Mado’yu protesto ediyor, benim de onunla ayni goruste olmam gerektigine inaniyor ve sirf vegan oldugum icin aktivist olduguma hukmederek her konuda bu ruhun gerektirdigi sekilde davranmam gerektigini dusunuyor, hatta bunu dusunmekle de kalmayip, bunu bana empoze ediyor. Benim de kendisine, kendi silahiyla vurma sansim vardi elbette. Yani onermeyi tersine cevirerek, keske siz de Mado’yu protesto ederek gosterdiginiz hassasiyeti endustriyel hayvanciligi protesto etmek icin vegan olarak da gosterebilseydiniz… gibi… Ama demedim tabi, yorumunu like’ladim yoluma devam ettim. Bununla beraber hemen profilimi yeniden duzenledim. Vegan beslenme yerine bitkisel beslenme yazdim. Boyle iste. Ben melaike degilim. Aktivist bile degilim. Sadece hayvansal gida tuketmiyorum. Su anda bu kadarini yapabiliyorum. Sen daha iyisini yap. Ne mutlu sana…
Bu arada, veganlar da atak yapabiliyorlar bazen. Onlarin arasinda da bir grup, yeterince vegan olmadigin icin sana saldirabiliyor. Kisacasi, ben vegan degilim, sadece bitkisel besleniyorum ve kafam rahat 😉
Su anda, cocuklari yuvaya biraktim ve Mado’da kahve iciyorum. Birazdan eve cikip gunluk yoga pratigimi yapacagim…
Ha evet, yine Mado’dayim. Neden mi? Cunku yurume mesafesinde temiz pak, tuvaletli, klimali, ozenli hizmet ve urun sunan baska bir mekan yok. Olsaydi inan orada icerdim kahvemi, zira burada galeta ve lokumdan baska yiyebilecegim tek bir urun yok, hepsinde hayvansal gida mevcut.
Hadi ben kactim 🤗