22 Ekim 2015 – Ruhsal Dalgalanmalar

Timur nerdeyse sekiz aylık oldu, şu sıralar emeklemeyi çözmüş bir bebek olarak tay tay ile meşgul. Tek amacı, emekleyip, tutunarak ayağa kalkabileceği bir yere ulaşmak ve tay tay durmak.

İnci’m okuluna devam ediyor. Okulda yemek pişiren Fatma Hanım’ın 19 yaşındaki oğlunda, testiste tümor bulmuşlardı, habis çıkmış 🙁 Çocuğun mu var, derdin var. Dora’nın da sağ ön ayak ile gövdenin birleştiği omuz bölümünde bir kitle farkettik bugün, baya yumurta büyüklüğünde bir şey. Offf, yarın veterinere göstericem.

Boşlukta yüzdüğüm bir dönemdeyim. Timur ile meşgulüm, yine gelecekte yaşıyorum. İngiltere’de ne iş tutacağım bakalım, hiç bir fikrim yok. Biraz yorgun, endişeli ve karamsar buluyorum kendimi.

Annemi de aynı böyle tarif edebilirim. Acaba ona mı benzemeye başladım? Yaşam enerjisi çekilmiş bir kadın mı oluyorum yavaş yavaş? İki sigara arasında geçen zamana katlanmaya çalışır gibi, bezgin ve hep yorgun bir kadın oldu annem. Çok üzülüyorum buna. Ben de mi onun yolundan gidiyorum? İş hayatına dönebilecek miyim? Dönersem mutlu olabilecek miyim? Yoga ile yol alamayacağıma çok erken mi hükmettim?

Cevapsız sorularla dolu, endişelere teslim bir ruh hali içindeyim, umarım  en kısa zamanda titreyerek kendime gelebilirim.

Dün gece İnci uyandı, onu tuvalete götürdüm, aynadan yansıyan görüntüme takıldı gözüm, tıpkı annem! Bezgin, yorgun bir kadın 🙁 N’olcak böyle?

Gelecekte yaşamayı bırakmalı, ana odaklanmalı ve hipoglisemiyi daha iyi yönetmeliyim.

İngiltere işinde son durum: para biriktirmeye devam… 25bin pound’u bulunca başvuruda bulunacağız. Ben her gün Bromley, Reading, Pinner vb. arkadaşların yaşadığı bölgelerden ev bakıyorum, okul bakıyorum… Evet, ne demiştim, ana odaklanmalıyım, çok zor be!

Bu yazı İngiltere Günlüğü kategorisine gönderilmiş. Kalıcı bağlantıyı yer imlerinize ekleyin.