20 Şubat Çarşamba – Iyengar

Bu hafta hızlı başladı. Alt katımızda tadilat var. Evin duvarını, kapısını, penceresini kırdılar. Aşağıdan buz gibi soğuk geliyor. Gürültü de cabası. Kızım nane molla. Hafif bir ateş ve mızır mızır hallerde. ‘Bırakın beni yürüyecem,’ diye tutturan çocuk şimdi kollarını kaldırıyor, ‘al beni al, tut beni tut,’ modunda. Biraz da birikmiş işlerim vardı. Pazartesi ve salı günleri yogaya gidemedim.

Sonunda, bu sabah hemen Yogarooms’a koştum. İlk kez Iyengar Yoga yaptım. Hoca Esra Çakır. Yoga Şala’nın hocasıymış. Bir süre burada bizimle olacakmış.

Enteresan, güzel bir dersti. Yoga pozlarını akış halinde değil de, her bir pozda hizalanarak ve pozlarda daha uzun süre kalarak yaptık. Benim için yararlı oldu. Çünkü bir süredir bel ağrısı ve duruş bozukluğu yaşıyorum. Bu ders iyi geldi. Ama esas olarak hocayı çok sevdim. Gerçekten çok tatlı biri. Derse başlamadan önce bir sakatlığımız olup olmadığını sordu. Tam servis odaklı bir insan. Bu tip insanlardan harika turizmci oluyor. Biz bu insanlara ‘Four Seasons Person’ derdik aramızda 🙂

Bir hocanın bu kadar öğrenci odaklı ders yaptığına az tanık oldum. Herkes onu görebiliyor mu, emin oldu. Gerekli malzemeleri gerektiğinde öğrencilerin yanına tek tek dizdi. Tüm duruşları tek tek geldi, düzeltti. Ama bu düzeltmeler benim konsantrasyonumu da bozmadı. Çünkü yerinde ve yeterinceydi. Hocanın ne demek istediğini net olarak anladım. Bazı hocaların yaptığı gibi gereksiz ve aşırı konuşma halinde de değildi. Şimdi tek tek yazamayacağım bir dolu ufak davranışı, kendisinin yapı olarak insan odaklı bir kimse olduğunu gösterdi bana, hoşuma gitti. İlerde ben de böyle bir hoca olmak isterim.

Bu yazı Günlük kategorisine gönderilmiş. Kalıcı bağlantıyı yer imlerinize ekleyin.