10 Ocak – Yoga Kırıklığı ve Ivır Zıvır

Dün sabah saat 9’da Hafizabla’nın gelmesi ile evden fırladım, Dora’yı gezdirip yemini verdim ve Yoga’ya koştum. Karda 20 dakika yürüyerek bir güzel ısınmış oldum. Binaya girerken kat kat ceketleri soyundum, asansör ile 3’üncü kata çıktım, zili çaldım. Kapıyı açan kişi, ‘tüh, bir tek de size haber vermemiştim, bugün ders iptal, kardan dolayı hoca gelemedi,’ dedi. Hüsran ve Yoga Kırıklığı! İçimden, ‘Şimdi ya eve geri yürüyeceğim ya da bir cafe’de gazete mazete okuyarak bir iki yazıp çizeceğim. Keşke dizüstü bilgisayarımı da alsaymışım yanıma,’ diye geçirdim.

Bu sabah, her ihtimale karşı internetten ders var mı yok mu, kontrol ettim. Dizüstümü yanıma aldım. Erimekte olan karda 20 dakika yürüdüm. Binaya girerken kat kat ceketleri soyunmaya başladım, 3 kat asansörle çıktım. Kapıyı açan kişiye, ‘ders var, di mi?’ diye sorarken içeri girmek için hamle yaptım. Bugün kapıyı açan farklıydı. ‘Şimdi belli oldu, hocanın annesi hastaymış ders iptal, sizin ev numaranız var ama cebiniz yokmuş, haber veremedim,’ dedi 🙁 Oh No! Bugün de yogasız geçecek demek… Oysa vücudum Yoga istiyor. Bu hafta sadece haftabaşı, Pazartesi günü yoga yapabildim. Evde kendi kendime pratik yapmak istiyorum ama olmuyor bir türlü. Ya kız durmuyor, ya Hafizabla sohbet konusu açıyor, ya Dora’nın tüyleri beni rahatsız ediyor ya da ben yorgunluk ve miskinlik içerisinde mata gidemiyorum.

Tek umudum, yarınki ders. Bu arada, eskiden yoga yaptığım merkezdeki hocam Merih Kenet beni görmek istedi. Bugün ona uğrayacağım. Kendisini çok severim. Merih Hocam Yin ve Restoratif ağırlıklı çalıştırır. Dersleri çok iyidir. Ben şu aralar diğer yoga türlerini de deneyimliyorum. 

Bu senenin ikinci yarısında pratiğimi derinleştirmek amacıyla hocalık eğitimi alacağım inşallah. Ama hala nereden almam daha doğru, bulabilmiş değilim. Şu anda Yogaşala ve Cihangir arasında gidip geliyorum. Bakalım, zaman gösterecek. Yogarooms’daki hocam Yara, Yogaşala’dan, o beni elbette ki Yogaşala’ya davet etti. Olabilir!

Ocak ayını yarılamak üzereyiz. İki gün sonra kızım tam 10 aylık olacak. Kendisi yeni yıla yürüyerek girdi. Yani tam 9.5 aylıkken yürümeye başladı. Bu dönemleri ne de tatlı oluyormuş meğer. Anne olmak ne de güzel bir duyguymuş.

Yine ordan burdan yazıyorum. Hani ara ara düşünüyorum ya, çalışmıyor olmak beni rahatsız ediyor ya hani, dün Merih Hoca facebook’a bir yazı postalamış, aynen şöyle:

“Hayat size, bilinç evriminiz için en faydalı tecrübeyi verecek. İhtiyacınız olan bu tecrübeyi nasıl tanıyacaksınız? Onun şu anda deneyimlediğiniz tecrübe olduğunu bilin, yeter.” Eckhart Tolle.

Ne güzel bir mesaj. Tam da ihtiyacım olduğu zaman geldi. Sanki benim için postalanmış FB’a.

Şu an ihtiyacım olan bu! Suçluluk hissetmek yok! Gelecek için endişelenmek yok! Plan kurmak yok! Sadece anda varolmak var! Tadını çıkarmak var!

Gönlümden geçen belli: Kızıma ve aileme bol bol vakit ayırabiliyorum, evimizin nabzını tutabiliyorum, beni doyuran, tatmin eden, büyüten, çok çok mutlu eden, insanlara faydalı olmamı sağlayan, kendimi gerçekleştirebildiğim, sevdiklerimle sosyalleşmemi sağlayan, bol bol para kazanabildiğim, bereketli, zamanını ve yoğunluğunu kendimin ayarlayabildiği, beni fit, zinde ve sağlıklı tutan muhteşem bir işim var. İşimde güçlü yanlarımı bol bol kullanabiliyorum. Son dercece başarılıyım, öğrencilerim tarafından son derece takdir ediliyor ve saygı görüyorum. Ben de ömür boyu öğreniyorum, her gün pratiğimi, yapabiliyorum. Bu sayede son derece fit, sağlıklı, güzel ve ışıl ışılım. Dengede, huzurlu, güçlü ve mutluyum!

Oh! Bugünlük bu kadar yeter… Güzel bir perşembe dilerim…

Bu yazı Günlük kategorisine gönderilmiş. Kalıcı bağlantıyı yer imlerinize ekleyin.